mimari
Emmanuelle MOUREAUX
Emmanuelle Moureaux Architecture + Design

Derinlik, ritim ve elbette duyguları hissetmek için renklerin bir arada kullanılması çok önemli. Bu nedenle tüm projelerimde çok renkli bir palet kullanıyorum. Yeni bir tasarıma başladığımda karar verdiğim ilk şey, bağlam, işleve ve ilham kaynağıma bağlı olarak kullanacağım renklerin sayısı; örneğin, Sugamo Shinkin Bank projesinde 24 renk kullanmam gibi. Beyaz benim için çok önemli, diğer renklerin güzel görünmesi için gereken tek renk.

renk

Benim için renk, mekan ve duygu yaratma aracı. Renklerle insanlara duygu vermeye çalışıyorum. Renk insanları gülümsetebilir, enerji verir, neşelendirir ve en önemlisi mutlu eder. Küçük bir sanat eserinden mimariye, değişen ölçeklerde daima renklerle duygu vermeye çalışıyorum. İnsanların rengi tüm benlikleriyle hissetmelerini istiyorum.

Tokyo’yu ilk defa gördüğümde, şehirdeki renklerden çok etkilendim; binlerce renk, üç boyutlu ögeler ya da katmanlar halinde şehirde süzülüyor gibiydi. Sanki renkleri ilk kez görmüş gibiydim. Öylesine şaşırmıştım ki, Tokyo’ya taşınmaya karar verdim. Tokyo’da hissettiğim renkler ve katmanlar, mekanı renklerle bölme (yaratma) anlamına gelen “shikiri” tasarım konseptime ilham verdi: “Renkleri, yüzey oluşturmak için son bir dokunuş olarak değil, mekan oluşturmak için tıpkı katmanlar gibi üç boyutlu elemanlar olarak kullanırım.”

renklerin yapılar üzerindeki etkileri

Tokyo’nun günlük hayatındaki renklerinden ilham alarak renklerin çok fazla duyguyu tetikleyebildiğini, beş duyu tarafından tamamen hissedilen, sınırsız duygu yaratan eşsiz bir atmosfer yaratabildiğini fark ettim. Renk, insanları gülümsetir, şaşırtır, tepki verdirir, konuşturur, her durumda özel bir mutluluk anı yaratır. 

Dış cepheyi, yapının konseptini soyut veya şiirsel bir biçimde ifade eden sahne ya da hikaye olarak görüyorum. Dış cephe kitap kapağına benzer. Mesajı iletmek, insanların ilgisini çekmek ve doğal olarak binaya girmelerini sağlamak zorundadır.

Örneğin, tasarladığım Sugamo Shinkin bankalarında hiç tabela yok. Sahne dekoru gibi tasarlanan cephe, tabela yerine bankayı tanımlıyor ve bina konseptini ifade ediyor: Tokiwadai şubesi için “Yaprak” (yeşili hissettiren), Ekoda şubesi için “Gökkuşağı Seli” (Rainbow Shower) (iç ve dış mekanı birleştiren), Shimura şubesi için “Gökkuşağı Milföyü” (Rainbow Mille-feuille) (gökyüzünü hissettiren), Nakaaoki şubesi için “Gökkuşağı Melodisi” (Rainbow Melody).

100 renkten oluşan kişisel paletimi oluşturmak için en güzel 100 renk tonunu yarattım. İnsanların 100 renk tonuna dalıp soluk almasını, renkleri görmesini, dokunmasını ve tüm duyularıyla hissetmesini istiyorum.

projeler için doğru renk paleti

Derinlik, ritim ve elbette duyguları hissetmek için renklerin bir arada kullanılması çok önemli. Bu nedenle tüm projelerimde çok renkli bir palet kullanıyorum. Yeni bir tasarıma başladığımda karar verdiğim ilk şey, bağlama, işleve ve ilham kaynağıma bağlı olarak kullanacağım renklerin sayısı; örneğin, Sugamo Shinkin Bank projesinde 24 renk kullanmam gibi. Beyaz benim için çok önemli, diğer renklerin güzel görünmesi için gereken tek renk.

Günlük hayatta insanlar genellikle renk konusunda pek bilinçli değil. Stüdyomun 10. kuruluş yıl dönümü için 2013 yılında, 100 renk tonu kullanarak mekanı şekillendiren “100 Renk” adlı bir enstalasyon serisi hazırladım. Hiçbir zaman bir mekanda, aynı anda 100 renk görme şansınız olmaz. 100 aynı zamanda tanıdık bir rakam (%100, 100 puan vb.) 100 renkten oluşan kişisel paletimi oluşturmak için en güzel 100 renk tonunu yarattım. İnsanların 100 renk tonuna dalıp soluk almasını, renkleri görmesini, dokunmasını ve tüm duyularıyla hissetmesini istiyorum.

Bence en önemli şey çok renk kullanmaktan korkmamak.