

Renk, bina veya iç mekan estetiği için kavramsal fikirle doğrudan bağlantılar oluşturmamızı ve binanın tarihi mirasıyla bağlantı kurmasını sağlar.
renk
Renk insan evriminde, tıpkı hayvanlar / bitkiler için doğada bulunan kırmızı ya da sarı uyarı işaretlerini tanıma ya da koyu gri yağmur bulutlarının sağanak yağmurdan önce belirmesi örneklerinde olduğu gibi ayrılmaz bir rol oynar. Tarihte insanlar tarafından kullanılan en eski renkler, indigodan (tropik bitki Indigofera tinctoria yapraklarından elde edilir), kırmızı toprak boyadan (demir oksitten) ve siyah kömürden geliyordu. Doğal maviler ve yeşiller kalıcı bir çekiciliğe sahipken kırmızı, asırlar boyu cesaret, askeri savaş, devrim, doğurganlık ve evliliği temsilen kullanılan güçlü bir renk olarak kaldı.
Tasarımcılar için renk; desen, doku ve tonun yanı sıra duygu uyandırmak ve atmosfer oluşturmak için bir fırsat. Sakin alanlarda ilgi çekmek için daha parlak renk tonlarına sahip kahverengi, yeşil ve mavi odaklı yumuşak renk paletleri kullanılabilir. Renk, tasarım açısından fırsatlar ve sınırlamalar sağlayabilen markaların da vazgeçilmezi.
En kentsel bölgelerde bile renk üzerinden doğayla kurulan bağı güçlendirebiliriz. Duygu ve bağ, zamana ve mevsime kolaylıkla adapte olabilen bir renkle yükseltilebilir.
renk kullanımı
Renk bazı tasarımcıların ayırt edici özelliği olsa da Squire & Partners’ta renkleri dikkatli ve az miktarda, bağlamdan bir anlam çıkartılması gereken yerlerde kullanıyoruz. Anlam, binanın kendisinden (özellikle yenileme projelerinde), yerel bölgenin tarihinden veya binayı kullanan markadan gelebilir. Londra’daki “Ministry of Sound”un kreatif çalışma alanı ve özel kulübü “The Minister”da, geçmişte depo olarak kullanılan binanın endüstriyel geçmişini referans alarak petrol mavisini kadife perdeler ve mobilyalar gibi lüks kumaşlarla uyguladık.
Vurgulanacak rengin yoğunluğunu artırmak / azaltmak oldukça kolay. Halı ve mobilya gibi kolayca değiştirilebilen elemanlarla en iyi şekilde uygulanabilir ki bu da rengin gücünün yönetilebileceği veya genel estetikte maliyetli değişiklikler olmadan palet değiştirilebileceği anlamına gelir. Londra’nın Shoreditch bölgesinde bir çalışma alanı olan The Frames’te, ünlü sokak sanatçısı Bay Jago’yu resepsiyon alanında özel tasarım duvar resmi yapması için görevlendirdik ve daha sonra bu parçadan hareketle, ham endüstriyel tonların ve dokuların fonu olabilecek, yönlendirici bir mobilya paleti hazırladık.
Rengi, aynı zamanda yapısal çelik veya tarihi bir binadaki çağdaş müdahaleler gibi iç ögeleri belirlemek için de kullanıyoruz. Brixton’daki Kral Edward dönemine ait perakende mağazası olan The Department Store’da bulunan ofislerimizde, seçimlerimiz için orijinal renk paletlerini yoğun şekilde araştırdık, bina içerisinde ada çayı yeşili orijinal çelik sütunlar ve yeni eklentileri tanımlamak için siyaha boyanmış kontrplaklar kullandık.
Doğu Londra, Whitechapel’da, x+why için tasarladığımız ofiste, bölgenin tarihini ve ticari geçmişini vurgulamak için çelik detaylar, tavanlar, çizgili kumaşlar gibi pek çok yapı elemanında koyu kırmızı kullandık.
Akıllıca sergilenmiş sanat eserleri gibi mobilya ve pencere / duvar / zemin kaplamaları da zaman içerisinde kolaylıkla değiştirilebilir. Tıpkı “tarladaki çiçekler”in mevsime göre değişmesi ama çevreleriyle uyumlu olmaları gibi…
tasarımda rengin rolü ve işlevi
Renk, bina veya iç mekan estetiği için kavramsal fikirle doğrudan bağlantılar oluşturmamızı ve binanın tarihi mirasıyla bağlantı kurmasını sağlar. En kentsel bölgelerde bile renk üzerinden doğayla kurulan bağı güçlendirebiliriz. Duygu ve bağ, zamana ve mevsime kolaylıkla adapte olabilen bir renkle yükseltilebilir. Renk ve “well-being” kavramı, doğal ışık ve hava kalitesiyle iç içedir.
İç mekan tasarımının özelliklerini kodlamak için renk kullanıyoruz ve eskitilmiş kereste, bakır veya pirinç gibi doğal malzemelerin güzelliğini vurgulamak ve taçlandırmak için doğal ve uygun yapı elemanları seçiyoruz. Akıllıca sergilenmiş sanat eserleri gibi mobilya ve pencere / duvar / zemin kaplamaları da zaman içerisinde kolaylıkla değiştirilebilir. Tıpkı “tarladaki çiçekler”in mevsime göre değişmesi ama çevreleriyle uyumlu olmaları gibi…
Aydınlatma anahtar noktadır ve farklı tasarımların temposunu arttırmak / azaltmak, ruh halini iyileştirmek için aydınlatma tasarımında renk kullanılabilir. Projelerimizin çoğu, birlikte veya bağımsız olarak, belirli fonksiyonlar için kullanılabilecek farklı aydınlatmalar içermeye devam edecek. Uygun ruh halini ve atmosferi yakalamak üzere “well-being”le, ışıkla, sesle ve renkle hayat bulan çok algılı bir yaklaşımla özellikle ilgileniyoruz.
iç mekan tasarımında doğru renk paleti
Herhangi bir proje için tek bir “doğru” renk şeması bulunmamasına karşın, bizim için paletin projenin bulunduğu bölgeden, mekandan, tarihinden ve kültüründen doğması zorunlu. Mevcut yapı elemanlarının değeri ve eğer varsa özü kutlanmalı.
Yeni yapı planları ile bu unsurlar, alanın tarihinden ve mirasından çıkartılabilir. Örneğin, Londra’da askeri dikim konusunda tarihi bilinirliğe sahip bölge Hanover Caddesi’nde, askeri üniforma klapasını andıran, dış cephesi bronz ancak içinde kırmızı detayları olan, balıksırtı desenli bir grup özel tasarım perfore panelle oluşturulmuş dar bir konut bloğu tasarladık.
dengeli ve uyumlu bir alan için rengin önemi
Renk, mekanlarda uyum yaratmak için önemli bir araç. Tek başına işe yaramaz; ışık (doğal ve yapay), doku, doğayla olan ilişkisi, mobilya, mekan planlama ve akustikle birlikte bütünün bir parçasıdır; ancak renk, mekanları birleştirme ve iç ögeler arasındaki ilişkiyi kurma konusunda büyük öneme sahip.