Heather Dodd | izlenimler

Savage + Dodd Architects

World Architecture Festival 2018 | Projenin öne çıkan özellikleri

Savage + Dodd Architects ve Urban Works iş birliğiyle ortaya çıkan projemiz geleceğe yönelik projeler kategorisinde yarıştı. Proje, 1960’ların sonunda Johannesburg şehir merkezinde inşa edilen 30 katlı kule için alternatif bir gelecek sunuyor. Bu dönemin kuleleri, kurumsal güç ve segregasyonun çarpıcı sembollerinden ve 25 yıl önceki Apartheid’in sona ermesine rağmen, şehirlerimiz hala çarpıcı bir mekansal eşitsizlik gösteriyor.

Başlangıçta proje, portföylerindeki mevcut bir varlığı, kendi bölgeleri ve şehirle olan ilişkilerini dönüştürmek için optimize etmek isteyen büyük bir bankadan gelen bir öneriydi. Güney Afrika’nın son derece eşitsiz toplumu bağlamında, bu kule tipolojisinin dönüştürücü potansiyelini şekillendirmekle ilgilendik. Proje, kule ve çevresindeki sokak manzarasının yerleşim yoğunluğunu destekleyen karma kullanımlı bir binaya dönüştürülmesiyle sağlanan mekansal adalet hikayesini anlatıyor.

Projemiz, basit bir kule dönüşüm ve yenileme projesine karşı sosyo-politik bir mekansal dönüşüm tavrı sergiliyor. Girdiğimiz kategoride çeşitli proje tipolojileri vardı ve jüri için karşılaştırmalı değerlendirme yapmak çok zor olmuş olmalı.

Kategorideki karşılaştırılabilir projelerden biri Studio Gang’in övgü alan projesi Paris’teki Montparnasse Kulesi oldu. Projelerin temeli benzer olsa da kentteki kuleyi yeniden konumlandırma yaklaşımları oldukça karmaşık bir cephe mühendisliği süreci gerektirirken, bizimki daha dönüştürücü bir mekansal duruşa sahipti. Elbette, Johannesburg ve Paris arasındaki bütçeler ve bağlam çok farklı. Kategorimizdeki kazanan proje ise İran merkezli Nextoffice’in son derece sert bir bağlamda güzel düşünülmüş Sadra Civic Center’dı ve açıkçası hak edilmiş bir galibiyetti. 

İzlenimler

WAF, mimarlık için büyük bir pazar gibi. Küresel bir sahnede büyük ofislerle rekabet edebilmek çok ilham verici. Bizim açımızdan, diğer ofislerin çalışmalarını ve fikirlerini nasıl sunduğunu görmek ilginç. Güzel olan şey ise farklı bağlamlardan gelip farklı diller konuşmamıza rağmen, hepimizin aynı mimarlık dilini konuşmamız.

Geçtiğimiz yıl, Yüksek Eğitim ve Araştırma kategorisinde Savage + Dodd Architects olarak finalist olduğumuzda, yüksek övgü ödülü kazandık; o sene Afrika’dan yani 54 ülkeli bir kıtadan, üç tamamlanmış proje ve geleceğe yönelik projeler de dahil olmak üzere toplam 13 proje katılmıştı. Bu sene rakamlarda artış var ama hala çok az. 

Güney Afrika’dan dört ofisle birlikte büyük bir grup olarak katıldık. Ancak, festivale katılmak ve ödüller için yarışmak son derece maliyetli. Ne yazık ki WAF, Güney Afrika’da tam olarak anlaşılmış değil ve profesyonel kurumlarımızdan çok az geri bildirim veya destek alıyoruz. Bununla birlikte uluslararası yayınların ve haber sitelerinin ilgisini çekmek zordu, Güney Afrika’nın radarlarında olduğunu pek sanmıyorum. Dolayısıyla, iş yatırımı açısından WAF pek verimli sayılmaz ama çalışmalarımızın küresel sahnede tanınması, şükran duyduğumuz olumlu bir süreç.