ITO DESIGN

ITO Design

Başla

Mesleğini dünyanın değişik yerlerinde öğrenmiş, farklı kültürel kökenlerden gelen insanlarla, böylesine farklı bir ekibe sahip olmak, bizim için çok değerli.

● ITO Design nasıl kuruldu, ekip nasıl bir araya geldi? Ekipteki uyum ve
devamlılığın sırrı nedir?

Bu yıl, 30. yıl dönümümüzü kutladığımız için heyecanlıyız. Armin Sander, 1987 yılında ITO Design’ı kurarken, bütüncül bir ürün tasarım hizmeti yaratmak istemişti. Ona göre bu, müşterileri için eksiksiz bir ürün geliştirme süreci anlayışı sağlamak için pazarlama, tasarım ve mühendislik üzerinde çalışmak anlamına geliyordu. ITO Design bugün, beş farklı ülkeden gelen 10 tasarımcıdan oluşan, birbirine sıkı sıkıya bağlı, çok uluslu bir ekiple, Almanya’nın Nürnberg ve İsviçre’nin Cham kentlerinde bulunan ofislerinde bu amaca hizmet etmeye devam ediyor.

Mesleğini dünyanın değişik yerlerinde öğrenmiş, farklı kültürel kökenlerden gelen insanlarla, böylesine farklı bir ekibe sahip olmak, bizim için çok değerli. Bir tasarım problemine yaklaşmanın ve bunu çözmenin daima birden fazla yolu vardır.

Genellikle, her projenin başında elimizden geldiğince çok tasarımcıyı projeye dahil etmeye çalışırız. Fikir yaratım sürecinin ilk evresi, bir tasarımın temelinin atıldığı alandır; bu nedenle geniş bir görüş ve çeşitli tartışmalarla başlamak önemlidir.

● Tasarıma nasıl başlıyorsunuz? Ekipte proje tasarımı üzerinde karar
verme süreci ve iş bölümü nasıl şekilleniyor? Proje yönetimi nasıl işliyor?

Güçlü yönlerimizden birinin, ekip içinde hiyerarşi içermeyen çalışma şeklimiz olduğunu düşünüyorum. Sanat yönetmeni pozisyonumuz yok ve kıdemli tasarımcı ya da genç tasarımcı gibi terimler kullanmayız. Ekipteki herkesin farklı bireysel güç ve becerilere sahip olduğunun farkına varması çok daha önemli bence.

Genellikle, her projenin başında elimizden geldiğince çok tasarımcıyı projeye dahil etmeye çalışırız. Fikir yaratım sürecinin ilk evresi, bir tasarımın temelinin atıldığı alandır; bu nedenle geniş bir görüş ve çeşitli tartışmalarla başlamak önemlidir. Daha sonra, bir yön belirlediğimizde ve tasarımla nereye gitmek istediğimizi bildiğimizde, proje genellikle yalnızca tasarım çalışmalarını yönlendiren değil aynı zamanda proje ve müşteri ilişkilerini de yöneten bir tasarımcıya atanır. Bu şekilde, herhangi bir tasarımcı, ilk fikirlerden nihai sonucun seri üretimine kadar, tipik bir tasarım projesinin içerdiği tüm farklı aşamalardan sorumlu bir şekilde çalışır.

● Tasarım felsefeniz nedir? Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

“Tasarım” terimi genellikle tamamen görsellikle ilgili, yalnızca görsel algımıza ilişkin bir şeymiş gibi görülür. Elbette, tasarım bundan çok daha fazlasıdır. Bir ürünle nasıl etkileşim kurarız? Nasıl kolaylıkla anlarız? Dokunduğumuz zaman nasıl hissederiz?

ITO’da, genellikle belirli bir görsel estetiğin öncülüğüne dayalı olarak bir projeye başlamayız. Fonksiyonel ve estetik kriterlere eşit derecede önem veren, daha kapsamlı bir yaklaşım izlemeye çalışıyoruz. İşlevsiz form işe yaramaz. Formsuz işlev ise tatmin edici değildir. Bu ikisinin mükemmel ortaklığı ancak gerçek değere sahip tasarımı yaratır.

TeamUP kesinlikle en ilginç projelerimizden biriydi. Özellikle modern ortak çalışma ortamları için tasarlandı. Bu, farklı durumlara göre çabucak ve zahmetsizce adapte olabilmesi gerektiği anlamına geliyor.

● Tasarımlarınızın bir öncekinden farklı olmasını sağlayan, yenileyen unsurlar nelerdir veya neler olmalı sizce?

Tasarım genellikle pazarlamaya epeyce dayalıdır, bazen yeni ürünler geliştirilir çünkü basit bir biçimde, pazar yeni bir şey ister. Trend ve moda değişir. Tasarımcılar olarak bunun ötesine geçmek için daima kendimize meydan okumamız gerektiğine inanıyorum. Her yeni ürün, daha önce yapılanları geliştirmek için bir fırsat. İnsanların yaşama ve çalışma biçimleri sürekli değişiyor. İletişim ve iş birliğinin yeni biçimlerini görüyoruz. Ve her zaman için kullanacağımız yeni malzemeler ve teknolojiler var.

● TeamUP ofis sandalyesi oldukça dikkat çekici bir tasarım. Bu tasarımdan biraz bahsedebilir misiniz? Brief ve tasarım süreci nasıldı?

TeamUP kesinlikle en ilginç projelerimizden biriydi. Her şey, dünyanın önde gelen kimya şirketlerinden biri olan BASF’nin günümüzün değişen ofis ortamları için son derece yenilikçi bir sandalye geliştirmeyi hedefleyen bir tasarım yarışmasına katılmamızı istemesiyle başladı. Malzeme teknolojisinde lider bir yenilikçi olarak BASF, yalnızca vizyoner bir tasarım oluşturmakla kalmayıp aynı zamanda yüksek teknoloji plastik malzemelerinden bazılarını kullanarak uygulayabilecek tasarımcılar arıyordu. ITO olarak tasarım yarışmasının kazananı olduk ve bu, TeamUP ofis sandalyesinin tasarlanmasıyla sonuçlanan, ITO ve BASF arasındaki yakın iş birliğinin başlangıcı oldu.

TeamUP özellikle modern ortak çalışma ortamları için tasarlandı. Bu, farklı durumlara göre çabucak ve zahmetsizce adapte olabilmesi gerektiği anlamına geliyor. TeamUP yapılan işe bağlı olarak açık ya da kapalı olarak kullanılabilir. Tasarımın yan tarafında bulunan elemanlar katlanarak anında gizlilik ve yoğun çalışma için ideal bir atmosfer yaratıyor. Ekip çalışması ve iş birliği gerektiği zaman, TeamUP’ın manyetik unsurları dört sandalyeye kadar çember oluşturarak bir grup insanı bir araya getirirken, dikkat dağılmalarından koruyor.

● Son dönem projelerinizden ve öne çıkan özelliklerinden bahseder
misiniz?

ITO olarak geçmişte spor ayakkabılardan iletişim elektroniğine kadar çeşitli endüstrilerde çalıştık ancak son yıllarda ana odağımız özellikle ofis mobilyaları ve oturma konusu oldu. Bu alanda ITOKI (Japonya), Profim (Polonya) ve König + Neurath (Almanya) dahil olmak üzere çok çeşitli firmalarla, uluslararası düzeyde çalıştık. Amerikan Fizik Terapi Birliği tarafından onaylanan ilk koltuk olan ‘Zody’ ofis sandalyesi gibi projelerde, Haworth (ABD) ile 90’lı yılların sonundan itibaren başlayan ve halen devam eden iş birliğini sürdürüyoruz. Son olarak Haworth ile benzersiz Wave Suspension™ sistemine sahip ‘Fern’ sandalyeyi geliştirdik.

Itoki’nin FF sandalyesi, benzersiz estetiğin yenilikçi işlevsel düşünceden doğduğu bir başka mükemmel örnek. Origami’den ilham alan, çok yüzlü olarak şekillendirilmiş sırt desteği, sert ve yumuşak plastikleri kullanan yenilikçi bir kalıplama teknolojisi ile geliştirildi. Sandalyenin sırt desteği serbestçe bükülebiliyor ve kullanıcının hareketlerine uyum sağlıyor.

● Son olarak kariyerinin başında olan tasarımcılara neler önerirsiniz?

Ellerinizi kirletin! Bir fikriniz varsa, deneyin. Modeller, maketler, prototipler oluşturun. Kaba olabilirler ve çoğu zaman güzel olmaları gerekmez, ancak fikrinizi yalnızca gözlerinizle değil, tüm duyularınızla denemenize ve deneyimlemenize izin verirler.