Biesbosch Museum Island

Studio Marco Vermeulen

MÜZE | WERKENDAM, HOLLANDA

© Ronald Tilleman

Sekiz aylık bir yenilemeden sonra halka açılan Biesbosch Müzesi, yeni kanadıyla birlikte çevresiyle bütünleşen bir yapı haline gelmiş. Müzenin üzerinde bulunduğu alan su güvenliği programı ile bir adacık olarak yeniden tasarlanmış. Yapının yapay peyzajlı piramidal çatısı araziyle bütünleşmeyi sağlarken, çatıyı kaplayan yeşil örtü arazi boyunca devam ederek bütünsellik etkisini artırıyor. Projede bölgenin tarihsel gelişimini anlatan daimi serginin yanı sıra, Biesbosch’un geniş bir su modeli ve tatlısu gelgit parkı da planlanmış.

Studio Marco Vermeulen sunar...

YENİLEME SEBEBİ

Biesbosch Müze Adası’nın yenilenmesinin esas sebebi su güvenliği idi. Ulusal su güvenliği programının bir parçası olarak, 4450 hektarlık Noordwaard polder* bir su tutma alanına dönüştürülmüştü. Biesbosch Müzesi’nin her iki yanındaki çıkışlar ise yeni bir ada yaratmak üzere kazıldı.

Çoğu ziyaretçi için Biesbosch Müzesi, Biesbosch Milli Parkı’nın keşfi için başlangıç noktası. Ancak müze eskimiş, artan ziyaretçi sayısını kaldıracak şekilde donatılmamıştı. Özellikle acilen çözülmesi gereken sorunlardan biri yeme içme alanı yetersizliğiydi. Ayrıca koleksiyonun sergisi de bir revizyon gerektiriyordu.

MÜZE BİNASI

Gereksiz malzeme veya enerji israfından kaçınmak için orijinal Biesbosch Müzesi pavyonlarının hegzagonal yapısı korundu ve binanın güneybatı tarafına 1000 m2’lik yeni bir kanat ilave edildi. Kanat, geniş pencere düzenlemesiyle adadaki müze bahçesine açılıyor. Bu uzantı, bitişikteki su ve manzaraya bakan organik bir restoran ile geçici sergiler için bir alan barındırıyor.

Mevcut binada daimi sergi, kütüphane, çok amaçlı tiyatro, resepsiyon ve müze mağazasının bulunduğu giriş yer alıyor. Ziyaretçiler Biesbosch Milli Parkı’na ilişkin turistik bilgiler edinebilirken, müze ile elektrikli tekneler için biletlerini satın alabiliyor. Çatıya geniş çatı pencerelerinin eklenmesiyle müzenin, Hollanda Orman Komisyonu ve park yönetiminin ofisleri için alan yaratıldı.

Müzenin eski ve yeni bölümleri toprak setlerle çevrilerek, ot ve bitkilerin bulunduğu çatılarla örtüldü. Çatı, “arazi sanatı” anlamına gelen heykelimsi bir obje yaratarak projeye ekolojik bir değer ekliyor ve aynı zamanda kendisini çevredeki peyzaj içinde belirgin hale getiriyor. Çatıdaki kıvrımların biri maceralı bir dağ patikasına ve gözlem noktasına açılıyor.

SERGİ

Yeni daimi sergi; Biesbosch tarihine, kültür ve müze koleksiyonuna zengin bir genel bakış sunuyor. Biesbosch’un 1421’deki St. Elizabeth sel baskınından şimdiki rekreasyon alanı statüsüne kadar olan tarihini kapsayan benzersiz öyküsü, yedi pavyonda sergileniyor. Bölge sakinleri, ekonomi, zanaatlar ve doğa; bütün duyuları uyaran multimedya alanlarında sergileniyor. Özgün film materyali, fotoğraflar, röportajlar, araç – gereçler bölge ve sakinlerini kişisel ve canlı bir şekilde anlatıyor.

ENERJİ

Hem yeni kanat hem de önceden var olan kısım, enerji tüketimini minimize edecek şekilde tasarlandı. Ön cephedeki cam bölüme, panjur ihtiyacını ortadan kaldıran en son teknoloji ürünü camlar takıldı. Kuzeybatı tarafındaki toprak set ve yeşil çatı, ek bir yalıtım ve ısı tamponu sağlıyor. Soğuk günlerde, bir biyokütle sobası yerden ısıtma aracılığıyla binayı uygun sıcaklıkta tutuyor. Sıcak günlerde binayı soğutmak için aynı borulardan ırmaktan alınan su geçiyor.

SÖĞÜT FİLTRESİ

Hasır kültürüyle tanınan Biesbosch’da evsel atık su, söğüt filtresi aracılığıyla arıtılıyor. Hollanda’da ilk kez kullanılan bu yöntemde; söğütler atık suyu ve suyun içindeki, aralarında azot ile fosforun da bulunduğu maddeleri emer. Bu maddeler besleyici görevi görür ve söğüdün büyümesine yardımcı olur. Bitişikteki sulak alana boşaltılan arıtılmış su, bu alandan ırmağa akıyor. Söğütler kesilip kurutulduğunda müzedeki biyokütle sobasında yakıt olarak veya başka amaçlarla kullanılıyor.

TATLISU GELGİT PARKI

Müze Adası, yeni kazılan bir dere üzerinden ırmak suyunu alan bir gelgit parkı aynı zamanda. Dere boyunca uzanan, hafif eğimli kıyılar sayesinde gelgitler ve su düzeyindeki mevsimsel değişiklikler açıkça görülebiliyor. Kıyılar aynı zamanda zengin bitki ve hayvan çeşitliliği yaratıyor. Bu da adaya yapılan her ziyareti birbirinden farklı kılıyor. Adaya ulaşım değişen su düzeyi nedeniyle sürekli olarak görünümü değişen kıvrımlı bir patika yol ile sağlanıyor.

BIESBOSCH DENEYİMİ

Biesbosch’un polder’lar, setler ve akıntılarla birlikte ölçekli modeli olan “Biesbosch Deneyimi”, su düzeyleri yüksekken alanın önemini ve su yönetim işlevini açıklıyor. Yarım saatlik bir çevrim içinde su “aşırı düşük”ten “aşırı yüksek”e değişiyor. Çocuklar ve yetişkinler değişik türlerdeki kapakları çalıştırarak suyun akışını değiştirebiliyor.

DE PANNEKOEK AÇIK HAVA MÜZESİ

Irmağın diğer tarafındaki açık hava müzesinde, ziyaretçileri geçmişte bir yolculuğa çıkaracak “griend” denilen bir söğüt ormanı bulunuyor. Ziyaretçiler bu bölgede aynı zamanda ördek tuzağı, söğüt ağacı ve sazlardan yapılmış kulübe ve kunduz yuvası görebilirler.

* Hollanda'da deniz seviyesinden aşağıda olan ve denizden setlerle ayrılarak kurutulmuş olan toprak.