80’lerin başında stüdyomu açtığım zaman, İtalya’daki mimarların çoğu gibi kaşıktan şehre, mikrodan makroya çalışıyordum. O zamandan beri bu değişmedi.
● Mimari, iç mekan ve ürünler için tasarımlarınız var. İlk bakışta, bunların hepsi birbirinden biraz farklı görünüyor. Endüstriyel tasarım pratiği, iç mekan tasarımı ve mimari uygulama arasında ne gibi bir ilişki var? Birbirlerini nasıl etkiliyorlar?
80’lerin başında stüdyomu açtığım zaman, İtalya’daki mimarların çoğu gibi kaşıktan şehre, mikrodan makroya çalışıyordum. O zamandan beri bu değişmedi. 2001’de ortaklarım Luca Colombo ve Antonio Rodriguez’le Matteo Thun + Partners’ı kurduktan sonra bugün yaklaşık 80 mimar, iç mekan ürün ve grafik tasarımcısından oluşan bir ekiple çalışıyoruz. Stüdyonun gücü ise disiplinlerarası çalışmak ve mimariden styling’e kadar projeler yapmaktan geliyor.
● İç mekanın ruhunu yansıtan ve mekanı kullanacak olanların beklentilerini karşılayan, aynı zamanda kendi imzanızı taşıyan bir iç mekan tasarımı yaratmayı nasıl başarıyorsunuz?
Arazinin çevresine, binanın amacına, içinde yaşayacak veya çalışacak insanlara son derece saygı duyuyoruz. “Genius loci” (yerin ruhu) projelerimizin tarzını beliriyor. Beş yıldız üstü bir otel mi, bir şehir oteli veya tıbbi desteği olan bir otel mi? Özel bir mimari tarzla tanınır olmaktansa sürdürülebilir bir tasarımla bilinir olma niyetindeyiz.
● Tasarım felsefeniz nedir? Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Sizi diğer tasarımcılardan farklı kılan ne?
Hedefimiz kalıcı projeler ve ürünler tasarlamak. “Tasarım modernliği” peşinde değiliz. Bizim için tasarım yalnızca görsel bir şey, sadece zamanın ruhu meselesi değil. Farklı bir strateji izliyoruz: Buna “zamansız” deniliyor.
● Ürün tasarımı açısından “iyi tasarım” sizce ne anlama geliyor? İyi tasarımın özellikleri neler olmalı?
Bizim için iyi tasarım sadelik, sürdürülebilirlik ve tarz açısından uzun ömürlülük demek. Şaşırtıcı efektler yerine teknolojik inovasyon olmalı. Matteo Thun + Partners olarak tasarım anlayışımız şaşırtıcı efektlerden çok ilk bakışta etkileyici olma ya da yeni teknolojik çözümler bulmaya dayanıyor. Tasarım ekibimiz daima ikonik form ve insanların sezgisel olarak anlayabilecekleri şeyleri yaratma arayışında.
Sağlıklı yaşam ve bitkisel mimari yakın gelecekte karar verici bir rol oynayacak. Doğa, mimarinin ve iç mekan tasarımının ayrılmaz bir parçası olacak.
● Pek çok restoran ve yeme-içme mekanı tasarımınız var. Yeme-içme mekanlarının tasarımında karşılaştığınız zorluklar neler?
Bir restoran veya yiyecek, içecek mekanını tasarlamak bulunduğu yer ve bölgenin tümü hakkında bilgili olmayı gerektirirken aynı zamanda mutfağın felsefesini de yansıtmalı. Sunulan yiyecekler için bir sahne olmalı; misafirler ve personelin dolaşması kolay olmalı.
● Aynı zamanda, otel tasarımı konusunda bir “otorite” olarak biliniyorsunuz. Otel tasarımında bu denli başarılı olmanızı neye bağlıyorsunuz?
Müşterilerimizle güçlü bir diyaloğa inanıyor ve verilen bütçe içinde çözümler bulmaya vakit ayırıyoruz.
● Hangi iç mekan tasarım detayları bir evi yaşamak için konforlu hale getirir?
Doğal malzemeler ve renkler, bolca gün ışığı.
● “Üç sıfır” felsefenizi açıklayabilir misiniz?
“Üç Sıfır” binaları diyoruz – hem inşaat sırasında hem de daha sonraki süreç yönetimi için. Yapı malzemelerine yakınlık bakımından sıfır kilometre, inşaat sürecindeki yaşam çevrimi açısından sıfır CO2 salınımı ve sıfır atık anlamına geliyor.
● Mimarlık için yakın gelecekte en önemli tasarım trendleri neler olacak?
Sağlık. Sağlıklı yaşam ve bitkisel mimari karar verici bir rol oynayacak. Doğa, mimarinin ve iç mekan tasarımının ayrılmaz bir parçası olacak.
Demirbaş, mobilya ve ekipmanlar (FF&E) için Matteo Thun Atelier adıyla hizmet sunuyoruz. İkonik mobilya ve aydınlatma koleksiyonları çeşitli renk ve malzeme kombinasyonları ile ilgi çekici hale getirilip kişiselleştirilebiliyor.
● Son zamanlarda üzerinde çalıştığınız projeler ve öne çıkan özellikleri neler?
İki tane zorlayıcı ve heyecan verici sağlık hizmeti projesi üzerinde çalışıyoruz: Biri İsviçre’de Waldhotel Health & Medical Excellence ve diğeri Almanya’da, Avrupa’nın en büyük üniversite ortopedi hastanesi için bir yataklı hasta bakım ve rehabilitasyon ünitesi.
Ayrıca demirbaş, mobilya ve ekipmanlar (FF&E) için Matteo Thun Atelier adıyla hizmet sunuyoruz. Bu sahadaki uzun süreli mimarlık, ürün ve iç mekan tasarımı deneyiminin ilham verdiği bir dijital “B to B” (firmadan firmaya) platform. İkonik mobilya ve aydınlatma koleksiyonları çeşitli renk ve malzeme kombinasyonları ilgi çekici hale getirilip kişiselleştirilebiliyor. Matteo Thun Atelier, İtalyan tarihsel bilgi birikimini, geleneği ve ağırlama bütçelerinin taleplerini harmanlıyor.
● Son olarak, kariyerine yeni başlayan tasarımcılara ne önerirsiniz?
Karmaşıklığı azalt, sade yap, yaşantına duygu kat.
