Completed Buildings | Culture
Seddülbahir Kalesi
Highly Commended
Arzu Özsavaşcı Mimarlık Tasarım Danışmanlık
Arzu Özsavaşcı | Kurucu
KOOP Mimarlık
Y. Burak DOLU | Kurucu
finalist olmak & motivasyon…
Arzu ÖZSAVAŞÇI
Seddülbahir Kalesi uygulamasının bitmesi ve 2023 yılında açılışının yapılmasından sonra, 25 yıldan fazla süredir verilen emeklerin, çalışan ekiplerin ve nihai ürün olan yapının kendisinin kutlanması ve görünürlüğünün artırılması için mimari müellifler olarak çeşitli platformlarda haber, yayın, ödül gibi seçenekleri değerlendirmeye başladık.
Mart 2024 tarihinde açıklanan Domus Restoration and Preservation Awards finalistliği ve sonrasında Nisan 2024 tarihinde aldığımız Mimarlar Odası Ulusal Yapı-Koruma ödülü hepimiz için güçlü bir motivasyon sağladı. Bu sayede WAF ve diğer platformlarda da süreci ve yapıyı anlatmaya karar verdik.
WAF Singapur 2024 etkinliğine iki müellif mimar birlikte gelme kararını vermemiz ardından bu oldukça pahalı etkinliğe bütçe oluşturma süreci bizler için zorlu oldu. Kurumsal bir şemsiye altında yürütülen ve tamamlanan bu restorasyon çalışmasını sunmak üzere WAF Singapur 2024 etkinliğinde iki müellif mimar birlikte kendi şirketlerimizin çatısı altında yer aldık.
Y. Burak DOLU
Uygulamanın bitmesi ile Bilimsel Danışma Kurulu ve işveren ile bir araya gelerek uygulama sonuçlarını hangi platformlarda ne şekilde sunabiliriz diye konuştuk. Bilimsel yayınlar, genel yayınlar ile birlikte ödül programlarına da katılmaya karar verdik. Mimarlık ve müzecilik alanında verilen ödülleri inceledik ve başvurmak üzere bir liste oluşturduk. WAF da bu liste içindeydi. Ekip olarak iyi bir iş çıkardığımızı biliyorduk.
Bütün başvurularımızdan çeşitli kademelerde ödüller aldık. Ödüller geldikçe yenilerine başvurmakta daha motive olduk.
öne çıkanlar…
Arzu ÖZSAVAŞCI
WAF etkinliğine ilk defa katıldık ve etkinlikteki ilk sunumlardan birini yaptık. 10-12 dakikalık kısa sunumlarda anlatım kurgusu oldukça önemli. Bundan dolayı çeyrek yüzyıllık oldukça uzun soluklu bir proje olan Seddülbahir Kalesi Restorasyonu sürecini kısa zamanda ve her yönüyle anlatmak için oldukça stratejik bir anlatım yapmamız gerekti.
Sunumdaki ana odak noktaları ve ön plana çıkardığımız konular, süreklilik, geçicilik, mekanın belleği, ekip ruhu, ekibin belleği ve kaliteyi ön planda yücelten tasarım ve uygulama süreciydi. Bunun sonucunda da jürinin dikkatini bu odak kavramları çekti, özellikle sorular bu çerçevede oldu ve detay öğrenmek istediler. Tahmin ediyoruz ki bu değerlendirmeler sonucu Seddülbahir Kalesi’ni Highly Commended ödülüne layık gördüler.
Y. Burak DOLU
Mekanın ve projenin çok derin bir hikayesi olması ilgilerini çekti bence. Bir kamu yapısı için bu kadar uzun soluklu ve çok disiplinli bir sürecin nasıl yürütüldüğünü, ekip ruhunun nasıl korunduğunu merak ettiler en çok.
Bu gibi çalışmalar dünya üzerinde de çok görülmüyor. Akademinin, kamu kurumları ve piyasa paydaşlarının bu kadar uzun süre birlikte çalıştığı nadir örneklerden biri.
hazırlık…
Arzu ÖZSAVAŞCI
WAF Singapur 2024 etkinliğinde yer alan panolarda ve etkinlik web sitesinde tüm projeler ayrıntılı şekilde tanıtılmaktaydı.
Sunum sonrasında jürinin soruları sizin projenizi en çarpıcı şekilde hangi açıdan anlatabildiğinizi gözler önüne seriyor. Bundan dolayı, sunumda belki daha çarpıcı video sekansları kullanabilirdik diye düşündüğümü hatırlıyorum. Son tahlilde, projenize ne kadar inandığınız ve konuyu aktarma sürecindeki samimiyetiniz jüriyi yakalıyor diye düşünüyorum.
Biz yüzlerce kişiden oluşan bir ekiple zaman içinde evrilen bir projenin hikayesini anlatma ve bu deneyimi paylaşma gayretinde iken, bu çabamızın bir teşvik ödülü ile taçlanması hepimizi çok mutlu eden bir gelişme oldu.
Y. Burak DOLU
Proje konusu, kategori ve jüriye göre çok değişiyor bence. Gelen bazı sorulardan ve sonuçtan derdimizi büyük oranda anlatabildiğimizi ama yine de eksik kaldığımızı düşünüyorum.
25 yılı aşan bir projeyi 10 dakikada anlatmak çok zordu. Çok genel bir anlatım ve çarpıcı bazı nokta atışları yapmak gerekiyor bizimki gibi büyük ve çok katmanlı projelerde.
Her yarışmada olduğu gibi buradaki sunumlarda da projenin ne olduğundan çok nasıl sunduğunuz ve ne anlattığınız önemli. 10 dakikalık bir sunum ile sınırlı değerlendirmelerde bazı jüri üyelerinin manipüle edildiğini düşünüyorum.
dikkat çeken projeler & sunumlar…
Arzu ÖZSAVAŞCI
Aday olduğumuz kategorilerde, EAA tarafından tasarlanan İstanbul Resim Heykel Müzesi, Erkal Mimarlık tarafından tasarlanan Antalya Nekropolis Müzesi, Zaha Hadid tarafından tasarlanan Sanat Merkezi ve Bilimkurgu Müzesi, Studio mk27 tarafından tasarlanan Village House ve Studio Lotus tarafından tasarlanan Sunita Shekhawat Flagship beğeniyle izlediğim sunumlar oldu. Bu kategoriler dışında Persian Garden Studio – Kaarestan Event Space, fjcstudio – Darlington Public School, DS Landscape – Bayou Villas, line+ studio – Woven Passage to Cloudy Peaks, EAA – Yumuktepe Cover ve Küçükçekmece Cemevi, Contexto – Tawa Refugio, Tezuka Architects – Fushi, mlkk studio – Melt Season Shenzen Installation ve Bilgin Mimarlık tarafından tasarlanan Kalyon Karapınar GES Binası yüzlerce sunum arasında ön plana çıkanlardı.
Y. Burak DOLU
En İyi Taş Kullanımı kategorisindeki Studio Lotus’un Sunita Shekhawat Flagship Store and Gallery projesi çok ilginçti. Mimarisini beğendiğimi söyleyemem ama Hindistan’da böyle bir işin proje ve uygulama süreçlerini görmek ilgi çekiciydi.
Benim dikkatimi en çok Çin’den ve diğer Asya ülkelerinden gelen projeler çekti. Alışageldiğimiz batı merkezli mimarlığa hem çok benzer hem de çok farklı yaklaşımlar görebiliyorsunuz.
WAF hakkında…
Arzu ÖZSAVAŞCI
Senelerdir deneyimli bir ekiple hazırlanan WAF organizasyonlarının hazırlık sürecinden gala yemeğine kadar oldukça yoğun ve hatasız gerçekleştirilmesine tanık olmak, tüm dünyadan gelen mimarlarla tanışarak tasarımlarıyla ilgili yüzyüze sorular sorabilmek ve deneyimleri paylaşmak eşsiz bir tecrübeydi.
Daha önce bahsettiğim gibi Türkiye’den gelen katılımcılar olarak katılım ücretlerinin yüksekliği dikkatimizi çekmişti, bu detay dışında etkinlik süresince herhangi bir aksaklıkla karşılaşmadık. Etkinliğin gerçekleştiği mekanlar; sunum alanları, fuar standları, ana sahneler ve sosyal alanlar gayet iyi düzenlenmişti.
Küçük ölçekten kent ölçeğine birçok farklı proje, küçük firmalardan büyük şirketlere birçok düzeyde katılımcı vardı. Sunumların genelind; küresel iklim krizinin etkileri, malzeme tedarik ve kullanımı ile yerelin-kırsalın ön plana çıkması konularının ağır bastığını düşünüyorum.
Singapur…
Singapur yüksek refah düzeyini sürdürülebilir kılan ekonomisi ve sosyokültürel yapısı nedeniyle mimarlar ve plancılar için her zaman ilham verici olmuştur. 15 yıl önce geldiğimde büyüleyici bulduğum Singapur’a WAF etkinliği için tekrar gelmek ve o dönem yapım sürecini gözlemlediğim Marina Bay Sands çatısı altında bu projeyle ”Highly Commended” ödülüne layık görülmek şaşırtıcı ve mutluluk vericiydi.
Y. Burak DOLU
WAF dünyadaki en geniş kapsamlı ve yüz yüze gelme imkanı sunan yarışmalardan. Bu sene toplamda 775 proje finale kalmış.
Proje ekiplerinden en az 1500 kişinin etkinliğe katılması, böyle bir seçkiyi birebir mimarlarından dinleme imkanı sunması ve dünyanın her yerinden mimarlarla tanışabilmek çok etkileyiciydi. Öte yandan da bu kadar fazla içeriğe birkaç gün içinde maruz kalmak da yorucuydu.
Bu kadar çok proje ve ofisi dinleyip anlamaya çalışmak imkansız. Çok azını izleme şansım oldu. Bu kadar geniş bir katılımı desteklemeleri, onlarca kategori açmaları elbette ki ticari sebeplerle, etkinliğin ticari yönünün entelektüel yönünü baskıladığını düşünüyorum.
Singapur…
Singapur beni mimari birikimiyle çok şaşırttı. Dünyanın birçok yeri hakkında, özellikle Avrupa-Amerika dışı dünya ile ilgili cahil olduğumu düşünüyorum. Tarihi mahalleleri, muhtemelen 70’lerde yapılmış, sovyet bloklarını andıran modernist yapıları, sonrasındaysa çağdaş gökdelenleriyle büyük çeşitliliğe sahip. Birçok yerdeki gökdelenler ve yüksek katlı yerleşimler araba merkezli, insanı ezen karakterde gelişirken, Singapur’da çok insani yaklaşımlar gördüm. Zemin katlar geri çekilmiş, korunaklı arkatlar, pasajlar yapılmış, baza üzerinde kamusal alanlar yaratılmış, üst katlarda yarıklarla bahçeler oluşturulmuş. Kötü bir yapı tipolojisi iyi ellerde insanileştirilmiş.
WAF 2025 & Miami…
Arzu ÖZSAVAŞCI
Amerika WAF için bence yepyeni bir vizyon sunabilir, özellikle iklim krizinin yapı üretimini ve kentsel morfolojiyi değiştirip dönüştürdüğü bir dönemde, yapı sektörünün en büyük aktörlerinden biri olan Amerika’da yapılacak bu etkinlik önemli olacaktır.
Y. Burak DOLU
WAF’ın Amerika’da açılması, etkinliğin küresel erişimini genişletme ve Amerika’daki mimarlık topluluğuyla daha güçlü bağlar kurma fırsatı sunacaktır. Burada Kuzey Amerika’dan çok Güney Amerika’dan gelecek katılımları merak ediyorum.
Bugüne kadar WAF’a çok uzak kalan Güney Amerika ülkeleri Miami’ye daha yoğun katılım sağlayacaktır ve ilginç işler göreceğimize eminim.
WAF’ın gelişimi & ilerlemesi…
Arzu ÖZSAVAŞCI
Özellikle Paul Finch’in kişisel özverisi ve üstün azmi ile 16 yılı bitirmiş, tüm dünyadan yapı sektöründeki aktörleri bir araya getiren dünya çapında bir organizasyondan bahsediyoruz, bence geldiği noktaya bakarsak tüm sektörü birleştiren önemli bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Dilerim kişisel çabaların yanı sıra kurumsal bir yapıda yıllar boyunca devam eder, bu tür organizasyonlara ihtiyaç var. Lokasyonla bağlantılı daha ucuz olabilmesi ve öğrencisinden çalışanına herkesin katılımına olanak sağlanabilmesi önemli kriterler, sonraki destinasyonları dört gözle bekliyorum.
Y. Burak DOLU
Herhalde birkaç seferdir Singapur’da yapılmıştı. Yeniden dünyayı dolaşan bir etkinlik olması etkinliği daha güçlü kılacaktır.
Kategorilerin ve finale kalan projelerin azaltılması, belki etkinlik gün sayısının artırılması ve katılımların ucuzlatılması gerekiyor bence. Ancak bu şekilde daha kapsayıcı olabileceklerini ve yüzeysel olmaktan kurtulabileceklerini düşünüyorum.
Completed Buildings | Culture
Seddülbahir Kalesi
Highly Commended
18 Mart 2023 tarihinde restorasyon uygulaması sona ererek ziyarete açılan Seddülbahir Kalesi, 25 yıl süren uzun ve zorlu bir çalışma sürecine sahiptir. 1997 yılında Koç Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ortaklığında başlatılan geniş kapsamlı akademik araştırma projesi, 2005-2009 yılları arasında aynı kurumlar bünyesinde detaylı belgelemenin ve projelerin de bulunduğu akademik çalışmalar odağında bir koruma-onarım projesine dönüşmüştür. Projeler 2009 yılı sonunda Çanakkale Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır. ÇATAB [Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı] tarafından bu projeler doğrultusunda 2015 yılında başlatılan restorasyon ve müze kullanımı uygulamaları 2023 yılında tamamlanmıştır.
Seddülbahir Kalesi’nin inşaatına, Sultan IV. Mehmed’in annesi Hatice Turhan Sultan’ın himayesi ile 1656 yılında başlanmıştır. Hatice Turhan Sultan, Osmanlı tarihinde, bir Valide Sultan olarak askeri mimari yapı baniliği anlamında ender ve özel bir örnektir. Farklı arşiv kayıtlarına göre kale, ilk olarak Osmanlı saray mimarı Mustafa Ağa’nın başkanlığında çalışan bir ekip tarafından inşa edilmiştir. Seddülbahir Kalesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Savaşları sırasında büyük hasar görmüştür.
Seddülbahir Kalesi, Alan Başkanlığı’nın Gelibolu yarımadasındaki ilk projesi olarak seçilmiş, 2015’te Restorasyon Uygulaması ihalesi tamamlanmış, restorasyon uygulamasına başlanmıştır. Uygulama sürecinde 1997-2009 arasında alanda çalışan proje ekibi ve danışmanları Bilimsel Danışma Kurulu’nu oluşturmak ve sürekliliği sağlamak üzere ekibe katılmıştır. Tüm uygulama detayları Bilimsel Danışma Kurulu, kontrollük teşkilatı ve ihtiyaç durumunda farklı disiplinlerden uzmanların katılımı ile 100’ü aşkın toplantıda ele alınarak koruma kararları alınmış ve uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Restorasyon uygulamalarında temel prensip olarak yapısal gereklilik, ziyaretçi güvenliği için zorunluluk, mimari bütünlüğü bozan durumlar oluşturmadıkça yapı bölümlerinin olduğu gibi korunması amaçlanmıştır.
2015’te uygulamaların başladığı tarihten itibaren tüm adımlar ve detaylar çeşitli yayınlara, bildirilere konu olarak sunulmuş, zaman zaman uygulama sahasında uzmanlara ve yerel halka bilgilendirme yapılmıştır. 1997’den 2023’e kadar yüzlerce kişinin özverili çalışması ile genişleyen ekip, ilk saha çalışmasının heyecan ve coşkusu ile çalışmaya devam etmiştir. Açılış sonrası kullanımla ilgili geri bildirimlerle mimari bütünde iyileştirmeler yapılmakta, bir taraftan da akademik yayınlar, kitap ve belgesel çalışmaları ile kalenin kullanımına yönelik yaratıcı senaryolar üzerinde çalışılmaktadır.


Kolektif Süreç ve Özgün Koruma Yaklaşımları
1997 yılında Seddülbahir’den askeri kuvvetlerin çekilmesi ve alanın tahliyesi ardından, Koç Üniversitesi Tarih bölümünden Prof. Dr. Lucienne Thys-Şenocak ve İTÜ Geomatik Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Rahmi Nurhan Çelik yürütücülüğünde Seddülbahir Kalesi ve karşısında Kumkale’yi kapsayan bir ortak araştırma projesine başlanmıştır. Disiplinler arası araştırma ekibi, uzmanlar, mezunlar, lisans ve lisansüstü öğrencileriyle birlikte Seddülbahir Kalesi ve Kumkale’de 1997-2004 yılları arasında İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümü bünyesinde tarihsel, arkeolojik ve mimari araştırma, genel ölçme ve belgeleme çalışmasını yürütmüştür.
2005 yılında Orman Bakanlığı ve Vehbi Koç Vakfı arasında yapılan protokolle başlanan Seddülbahir Kalesi restorasyon projesi çalışmaları Koç Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ortaklığında İTÜ bünyesinde İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümü laboratuvarlarında hazırlanmış, 2009 yılı sonunda Çanakkale Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır. Proje sürecinde sanat ve mimarlık tarihi araştırmaları, Çanakkale Müzesi ile ortak yürütülen arkeolojik kazılar, malzeme analizleri, sözlü tarih çalışması eş zamanlı olarak sürdürülmüştür. Restitüsyon ve restorasyon projeleri tüm bu araştırma ve alan çalışmaları esas alınarak tamamlanmıştır. Türkiye sınırlarında bu ölçekte bir mimari miras bütününde uygulanan ilk lazer tarama ve belgeleme çalışmasını da içeren proje ürünleri uluslararası sempozyumlarda sunulmuş, tezlere, bildirilere, üniversitede derslere konu olarak akademik platformlarda yer edinmiştir.
Gelibolu Yarımadası, 1973-2014 yılları arasında Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde Milli Park statüsünde iken, 2014’te Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın [ÇATAB] kurulması ile Milli Park vasfı kaldırılarak “Tarihi Alan” niteliği kazandırılmıştır. Bu süreçte Seddülbahir Kalesi’nde çalışan proje ve araştırma ekibi yıllar boyu verilen emek ve çabanın sürekliliği için kurumlarla iletişime ve uygulamanın gereken akademik çerçevede gerçekleşmesine yönelik çalışmalara devam etmiştir.
Restorasyon ve konservasyon uygulamaları kalenin mevcut durumunun korunması temel ilkesinde sürdürülmüştür. Konservasyon odağında yapının ve sit alanının farklı bölümlerinin nasıl korunacağı, restore edileceği ve/veya yeniden inşa edileceği konusunda çeşitli kararlar alınmıştır. Restorasyon uygulamalarında temel prensip olarak yapısal gereklilik, ziyaretçi güvenliği için zorunluluk, mimari bütünlüğü bozan durumlar oluşturmadıkça yapı bölümlerinin tümlemesi yapılmamıştır. Restorasyon projesinde tariflenen üç ana kriter; tehlike arz eden ve önceki yıkımların izlerini taşıyan bölümlerde [örnek. Batı ve Güney Kuleler] yapısal güçlendirme, arkeolojik katmanların ve farklı dönemlerin birlikte korunmasına yönelik [örnek. Askeri Kışla] rekonstrüksiyondan kaçınma ve arkeolojik konservasyon, üçüncü olarak da yapı bütününde yeni kullanım ışığında kısmi rekonstrüksiyon [örnek. Kuzeybatı duvarı dendanları] ve eski malzeme-yeni malzeme ara kesitinde yeni malzeme kullanımı olarak sıralanabilir. Projenin başladığı 1997 yılından bu yana ve 2015 yılında başlayan restorasyon aşamasında, proje ve uygulamanın süreci akademik ortamda uzmanlarla, saha ziyaretleri ve diğer faaliyetler aracılığıyla Seddülbahir yerel halkı ve diğer paydaşlarla açık ve düzenli olarak paylaşılmıştır.


Restorasyon Uygulama Süreci ile Uygulama Kriterleri
Seddülbahir Kalesi’nde uygulama sürecinde temizlik çalışmaları yapılmış, araştırma projesi sürecinde Osmanlı döneminin özel bir tarih aralığını anlamaya yönelik yapılan arkeolojik çalışmalar genişletilmiştir. Kalenin avlusuna ve girişine sonradan eklenen askeri amaçlı betonarme yapılar ve duvarlar kaldırılmış, kapsamlı arkeolojik kazılar sonucunda kalenin farklı dönemlerine ait kalıntılar ortaya çıkarılmış, Kışla Binası, kalenin ana kapısı olan Bab-ı Kebir, varlığı bilinen ama günümüze ulaşmayan Cezayir Kule ile Güneybatı duvarı ve diğer kale içi yapılarının temellerine ulaşılmıştır. Arkeolojik araştırma ve kazılar neticesinde kırk binin üzerinde buluntu ortaya çıkarılmış, Osmanlı dönemi ve Birinci Dünya Savaşı arkeolojisi açısından önemli veriler elde edilmiştir.
2004-2009 arasında hazırlanan rölöve çizimlerinin güncellenmesi uygulama sırasında yapılan öncelikli çalışmalar olmuştur. Arkeolojik kazılar sonrasında açığa çıkan tüm yapı detayları ile güncel rölöveler hazırlanmış, uygulama kararları bu rölöveler üzerinden güncellenmiştir. Kurul onaylı proje kararlarına bağlı kalarak ancak kontrollük teşkilatı, bilimsel danışma kurulu ve şantiye teknik kadrosunun detaylı çalışmaları ile bu aşamada özellikle 2015 yılında Fransız Ulusal Arşiv Kurumu olan Bibliothèque Nationale de France arşivinden ulaşılan, 1700 tarihli Berquin imzalı çizim odak alınarak tüm projeler yeni bulgularla güncellenmiş, periyodik olarak koruma kuruluna sunulmuş ve alınan kararlar doğrultusunda uygulamalara devam edilmiştir. Açılışı takip eden süreçte hazırlanan as-built projeleri alanın gelişimine altlık proje olarak tamamlanmıştır.


Restorasyon uygulamaları sırasında kale hakkında birçok yeni bilgi, yapım tekniği ve dönemler ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlisi Kuzeybatı Duvarı’nda saptanan iki döneme ilişkin verilerdir. Duvar üst kotunda toprak ve moloz birikintilerinin temizlenmesi ardından Birinci Dünya Savaşı öncesi fotoğraflarda görülen dendanlardan başka, daha alt kotta yapının ilk dönemine ait dendan izlerine rastlanmıştır. Yerinde yapılan detaylı tespitler ve arşiv belgeleri incelemeleri sonrasında her iki dönemi de tanımlayan müdahale önerileri geliştirilmiştir. KOOP Mimarlık 20. yüzyılda bu duvarda köydeki ihtiyaçlar için sökülerek oluşan boşluk, strüktürel gereklilikle örülerek tümlenmiştir.
Kale girişinde yapılan arkeolojik kazılarda 1. Dünya Savaşı sırasında ağır hasar alan, günümüze ulaşmayan, kalenin ana kapısı Bab-ı Kebir’in mimari kalıntılarına ulaşılmıştır. Bab-ı Kebir yapısının kalıntılarının korunmasına, giriş aksının bu yapıya alınmasına ve modern bir ek tasarlanmasına karar verilmiştir. Güneybatı yamacında ise moloz dolgunun alınması ve arkeolojik kazılar sırasında varlığı bilinen, gravür ve arşiv kayıtlarında bulunan, ancak Birinci Dünya Savaşı öncesinde de yerinde olmayan Cezayir Kule’nin mimari kalıntıları açığa çıkarılmıştır. Bu yeni keşifler ve kalenin günümüze ulaşmamış eksik bölümlerinin ortaya çıkarılması ile kalenin özgün plan şeması ve kütlesi daha anlaşılır hale gelmiştir. Ayrı kararlar Kışla Binası ve Güneybatı Duvarı için de alınmış, kazılarda ortaya çıkan yapı bölümleri sağlamlaştırılarak ve mevcut durumu dondurularak koruma altına alınmıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nda ağır hasar gören Batı ve Güney kuleleri, restorasyon öncesindeki tehlike içeren kısmen göçmüş durumları ile değerlendirilmiş, yapı elemanlarının daha ileri hasar görmesini engellemek üzere yapısal iyileştirme yapılarak ve payandalarla desteklenerek restorasyon uygulaması tamamlanmıştır.
1997 yılından itibaren kalenin deniz kotundaki kule ve beden duvarları, savaşta top atışları ile meydana gelmiş yıkıntılar ve kıyı çizgisinde günümüze kadar süregelen deniz erozyonu sebebiyle tehlike altındaydı. 2015 yılında Fransız Ulusal Arşiv Kurumu olan Bibliothèque nationale de France arşivinden projeye katılan 1700 tarihli Berquin imzalı çizim kalenin yapıldığı dönemdeki kıyı çizgisini, kale yapılarını ve yerleşimi göstermesi sebebiyle restorasyon uygulama sürecini şekillendirmiştir. Su altında ve kıyı hattında yapılan incelemelerle yüzyıllar boyunca kıyı hattındaki bozulma belgelenmiş, buluntular ışığında yapılan tasarımla kıyı çizgisi yeniden ihya edilmiş, uygulama detayları uzman disiplinlerle iş birliği yapılarak geliştirilmiştir.
Kalenin yeniden işlevlendirilmesi amacıyla 2016 yılında açılan davetli yarışma sonucunda KOOP Mimarlık ve Müze Sergi İşleri ortaklığında yapılan proje seçilmiştir. Bu projenin en önemli adımlarından birini yeniden kullanım projesi oluşturmuştur. Temel amaç, yıkılan Bab-ı Kebir’in yeniden canlandırılması ve yeni müze binasının tasarlanması olmuştur. Bunlara ek olarak kale önündeki meydan projelendirilmiş, meydandaki ilkokul ziyaretçi merkezi haline getirilmiş, tarihi mekanlara yeni işlevler kazandırılmış ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Kale bütününde engelli ziyaretçiler için de rotalar ve uygun mimari çözümler düşünülmüş ve yürüyüş yolları ile erişilebilir alanlar arasında güzergahlar oluşturulmuştur.
Tasarım yaklaşımı olarak Bab-ı Kebir ve Kubbeli Yapı başta olmak üzere bazı bölümlerde soyut tamamlama önerisi geliştirilmiştir. Yok olmuş büyük bir kütlenin benzer malzemelerle yeniden inşası, kalıntıların büyük ölçüde görünmez olmasına yol açacağı gibi, yeterli bilgi ve belgenin bulunmadığı detayların yorumlanmasında hata yapma olasılığını da yaratacağı için Bab-ı Kebir’in siluetinin bir kısmını ve üzerinde yer aldığı beden duvarı hattını yansıtacak, ahşap malzeme ve hafif taşıyıcılı bir silüet canlandırması yapılmasına karar verilmiştir. Özellikle Bab-ı Kebir’de yapılan kazılar ile ortaya çıkan kalıntıları korumak için özgün malzeme ile tamamlamadan kaçınılmıştır.
Kalenin ana girişinde, en abidevi noktalarından biri olan Bab-ı Kebir’in bu özelliklerini hatırlatmak için bir köşede en yüksek yapı köşelerini göstererek, kenarlara doğru kaybolan ahşap bir silüet oluşturulmuş, böylece Bab-ı Kebir’in yüksekliğinin, anıtsal karakterinin ve giriş fonksiyonunun yeniden canlandırılması değil, aynı zamanda eski parçalarından ayırt edilebilir ve sökülebilir hale getirilmesi de amaçlanmıştır. Ahşap elemanlarla tasarlanan bu tasarım dili, Doğu Kule’de yok olan dendanların üst kotunu belirten bir bant, Kubbeli yapıda ise kubbe tamamlamasında kullanılmıştır.

Kale avlusuna engelsiz erişimin sağlanması, arkeolojik kazılarda ortaya çıkan buluntuların uygun koşullarda sergilenmesi, tuvalet, revir, teknik mekân gibi servis alanlarının tarihi mekanların içine yerleştirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla uygulama öncesinde muhdes askeri binaların bulunduğu alanda yeni bir müze binası tasarlanmıştır. Kazılar sonucunda ortaya çıkan tarihi rampa, yeni binanın formunu ve sirkülasyonunu belirlemiştir. Yeni binanın dış kabuğu, siluetteki görünürlüğünü azaltmak için kalenin inşasında kullanılan taş cinsinden büyük bloklardan oluşturulmuş, kale duvarlarında kullanılan özgün ahşap hatıl-piştuvan sistemi bu duvarlarda farklı bir yorumla kullanılmıştır. Tarihi rampanın özgün duvarları korunup, kayıp kısımların dış hatları korten çelik yüzeylerle tamamlanmıştır.

Seddülbahir Kalesi’ndeki restorasyon ve tasarım çalışmaları 2024 yılında, TMMOB Mimarlar Odası Ulusal Mimarlık Ödülleri Bina/Koruma Kategorisi birinciliğinin yanısıra, Uluslararası DOMUS Ödülü Restorasyon ve Koruma Finalisti, Architizer A+ Ödülleri Kültür/Müze Finalisti, Dünya Mimarlık Festivali Tamamlanmış Binalar/Kültür finalisti ve Takdir Ödülü Kazananı, son olarak ise Dezeen Ödülleri 2024’te Yılın Koruma Projesi olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası ödüllere layık görüldü.
Bugün Seddülbahir Kalesi barındırdığı savaş, yıkım ve katmanların üzerinde, benzersiz giriş kompleksi, müzesi, sanatçı atölyesi ve yeniden tasarlanmış köy meydanıyla, savaşın artık uzak ama önemli bir anı olduğu barış dolu bir geleceğe bakıyor ve ziyaretçilerini bekliyor.
Proje Tarihleri
2015-2023 Restorasyon Uygulaması, Restorasyon ve Yeni Kullanım Projeleri [ÇATAB]
2004-2009 Rölöve Restitüsyon Konservasyon Projeleri [Koç Üniversitesi-İTÜ]
1997-2004 Araştırma Projesi [Koç Üniversitesi-İTÜ]
Mülkiyet
Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğü
İşveren
2015-2023 ÇATAB [Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı]
2004-2009 Çevre ve Orman Bakanlığı [Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü]
Proje Kurumları | Sponsorluklar
2015-2023 ÇATAB [Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı]
2004-2009 Koç Üniversitesi & İTÜ | Vehbi Koç Vakfı
Proje Müellifleri
Restorasyon Projesi Müellifi | Arzu Özsavaşcı [Y. Mimar, İTÜ]
Yeniden Kullanım Projesi Müellifi | Yusuf Burak Dolu [Y. Mimar, KOOP Mimarlık]
Bilimsel Danışma Kurulu
Dr. Gülsün Tanyeli [İTÜ Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Anabilim Dalı]
Prof. Dr. Lucienne Thys-Şenocak [Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü]
Prof. Dr. Rahmi Nurhan Çelik [İTÜ İnşaat Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü]
Doç.Dr. Haluk Sesigür [İTÜ Mimarlık Fakültesi, Yapı Statiği Anabilim Dalı]
Arzu Özsavaşcı [Y. Mimar, İTÜ, Mimari Proje Müellifi]
ÇATAB [Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı] Ekibi
Gökhan Gümüşdağ [Restorasyon Grup Başkanı, Sanat Tarihçi]
Aslıhan Kervan [Tarihçi]
Aydın Karabıyık [Elektrik Mühendisi]
Aykan Özel [Restoratör]
Emin Murat Özdemir [Restoratör]
Marziye Eşki [Harita Mühendisi]
Mehmet Akif Erdoğan [Harita Mühendisi]
Mert Çatalbaş [Arkeolog]
Mustafa Kafkas Dereli [Mimar]
Özge Alpaydın [Makine Mühendisi]
Özlem Coşkun [Peyzaj Mimarı]
Serpil Savaş [Sanat Tarihçi]
Tolga Kaan Çakmak [İnşaat Mühendisi]
Ümit Yılmaz [İnşaat Teknikeri]
Ana Yüklenici
ABMA Restorasyon
Alt Yükleniciler
ASMAZ Ahşap Karkas Yapılar
Şanlıbayrak Çelik
Met Mühendislik
Fibula Mimarlık
Karınca Reklam
Temay Peyzaj
ERD Marine
Sıraç Elektrik
EF Air Conditioning
Atempo
Şantiye Yönetimi
Rabia Şengün
Merve Çankaya
Özge Mutlu
Vezir Hezer
Şantiye Ekibi [ABMA Restorasyon]
Maksut Refik Dönmezler [İnşaat Mühendisi, Restorasyon Uzmanı]
Erdal Civelek [Y.Mimar]
Rabia Şengün [İnşaat Y. Mühendisi, Restorasyon Uzmanı]
Merve Çankaya [Mimar]
Enes Demirel [İnşaat Mühendisi]
Özge Mutlu [İnşaat Y. Mühendisi]
Ebru Koçak [Mimar]
Burhan Kutucu [Mimar]
Ömer Can Kara [Restoratör]
Bekir Can İzmir [Mimar]
Seda Yalçınkaya [Mimar]
Gizemnur Bağ [Mimar]
Serkan Eloğlu [Arkeolog]
Ergin Or [Arkeolog]
Zuhal Güler [Sanat Tarihçi]
Ahmet Ağar [Sanat Tarihçi]
Nazım Soylu [Arkeolog]
Zeki Şahbaz [Arkeolog]
Erol Bulut [Arkeolog]
Fadim Koçak [Arkeolog]
Hakan Demirarslan [Arkeolog]
Mehmet Fatih Okan [İnşaat Mühendisi]
Esra Tunçer [İnşaat Teknikeri]
Abdülmenaf Yakiş [Restoratör]
Erol Usman [Restoratör]
Erdal Aslan [İnşaat Y. Mühendisi]
Hakan Öğütçü [Harita Mühendisi]
Yasin Tosun [Harita Y. Mühendisi]
M.Emin Alpaydın [Harita Mühendisi]
Vezir Hezer [Taş Ustası, Ekip Koordinatörü]
Yeniden Kullanım Konsept Proje Ekibi [KOOP Mimarlık & Müze Sergi İşleri]
Yusuf Burak Dolu [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı – KOOP Mimarlık]
Seçkin Maden [Mimar]
Evrim Deniz Koç Çeliker [Küratör, Tarihçi – Müze Sergi İşleri]
Yeşim Kartaler [Müzebilimci – Müze Sergi İşleri]
Cihan Çolak [Arkeolog – Müze Sergi İşleri]
Barancan Dağıstan
Derya Koç
Enes Pilavcı
Yeniden Kullanım Uygulama Mimari Proje Ekibi [KOOP Mimarlık & Müze Sergi İşleri]
Yusuf Burak Dolu [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı – KOOP Mimarlık]
Alexandra Koumpouli
Alper Karasu
Birsen Parlar Erkan [Mimar -Müze Sergi İşleri]
Dilara Öztürk [Mimar – Müze Sergi İşleri]
Elif Tuğba Gürkan [Mimar – KOOP Mimarlık]
Ezgi Bekarslan
Gamze Yeşildağ [Mimar – KOOP Mimarlık]
Hazal Alıcıgüzel
Işıl Karabulut
Koray Bayraktutan [Mimar – KOOP Mimarlık]
Nurseray Sarıçayır [Mimar – Müze Sergi İşleri]
Saleh Malek
Selin Şentürk
İç Mimari ve Teşhir Tanzim Proje Ekipleri [KOOP Mimarlık & Koruma Akademisi]
Rabia Şengün [İnşaat Y. Mühendisi, Restorasyon Uzmanı]
Tuğba Ağcabay [Y. Mimar – Abma Restorasyon]
Yusuf Burak Dolu [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı – KOOP Mimarlık]
Aykun Haddeler [Grafik Tasarımcı]
Betül Tuğçe İzgi [Mimar – Abma Restorasyon]
Elif Tuğba Gürkan [Mimar – KOOP Mimarlık]
Gamze Yeşildağ [Mimar – KOOP Mimarlık]
Hakan Öğütçü [Harita Mühendisi]
Koray Bayraktutan [Mimar – KOOP Mimarlık]
Kübra Keskin [Mimar – Abma Restorasyon]
Sezen Cezan [Grafik Tasarımcı]
Nihan Demiral [Grafik Tasarımcı]
Yasin Tosun [Harita Mühendisi]
Selim Ekşi [Küp Prodüksiyon]
Peyzaj Projesi [caps.office]
Mehmet Cemil Aktaş [Peyzaj Mimarı – caps.office]
Pınar Kesim Aktaş [Peyzaj Mimarı – caps.office]
Gülşen Ayla Olgun
Şeyma Kahraman
Aydınlatma Projesi [Lightapp]
Ali Ülgen [Elektronik Mühendisi – Lightapp]
Zeycan Abay
Statik Proje [Arke Mühendislik & Mimarlık]
Murat Alaboz [Y.İnşaat Mühendisi, Restorasyon Uzmanı]
Mekanik Proje [KDP Mühendislik & MNM Can Mühendislik]
Mahmut Kaya [Makine Mühendisi – KDP Mühendislik]
Melih Sayı [Mekanik Mühendisi – MNM Can Mühendislik]
Elektrik Projesi [KDP Mühendislik & Nira Mimarlık Mühendislik]
Selçuk Özdoğan [Elektrik Mühendisi – KDP Mühendislik]
Handan Gürler Akçay [Elektrik Mühendisi – Nira Mimarlık Mühendislik]
Altyapı Projesi
Süheyla Kuru [Çevre Mühendisi]
Maket
Barış Taş [Küçük Atölye]
Fotoğraf
Egemen Karakaya
ABMA Construction Restoration
Gökhan Tarkan Karaman Media – Production
Project Teams
Video Yapım
Saleh Malek
Koray Bayraktutan
Y. Burak Dolu
Danışmanlıklar
Ahmet Tanyolaç [Mimar]
Ömer Arslan [Tarihçi]
Ali Osman Avşar [Heykeltraş]
Murat Alaboz [Y.İnşaat Mühendisi, Restorasyon Uzmanı, Arke Mühendislik]
Prof. Dr. Mehmet Özger [İnşaat Mühendisi, İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Hidrolik Anabilim Dalı]
Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu [İnşaat Mühendisi, İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Hidrolik Anabilim Dalı]
Prof. Dr. Ünal Akkemik [Orman Mühendisi, İÜC Orman Fakültesi]
Dr.Serkan Angı [Jeoloji Mühendisi, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü]
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi
1997-2004 Araştırma Projesi & 2005-2009 Restorasyon Projeleri Ekipleri [KaleTakımı]
Prof. Dr. Lucienne Thys-Şenocak [Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü]
Prof. Dr. Rahmi Nurhan Çelik [İTÜ İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü]
Dr. Gülsün Tanyeli [İTÜ Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Anabilim Dalı]
Prof. Dr. Feridun Çılı [İTÜ Mimarlık Fakültesi, Yapı Statiği Anabilim Dalı]
Doç.Dr. Haluk Sesigür [İTÜ Mimarlık Fakültesi, Yapı Statiği Anabilim Dalı]
Arzu Özsavaşcı, Ekip Lideri [Y. Mimar, Mimarlık Tarihi]
Deniz Özkan [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı]
Dr. Umut Almaç [İnşaat Y. Mühendisi, Restorasyon Uzmanı]
Selin Gener [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı]
İrem Nardereli [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı]
Nurdan Kuban [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı]
Günnur Çalışkan [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı]
Murat Alaboz [Y.İnşaat Mühendisi, Restorasyon Uzmanı]
Günder Varinlioğlu, Ekip Lideri [Y. Mimar, Arkeolog]
Arzu Öztürk, Ekip Lideri [Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı]
Didem Teksöz [Y. Mimar]
Doç.Dr. Carolyn Aslan, Ekip Lideri [Arkeolog]
Bensen Ünlüoğlu [Arkeolog]
Gülay Karcı [Arkeolog]
Günşıl Kılıç [Arkeolog]
Kemal Sümer [Arkeolog]
Senem Uyanık [Arkeolog]
Doç.Dr. Tevfik Özlüdemir, Ekip Lideri [Harita Mühendisi, İTÜ]
Y.Doç.Dr. Caner Güney [Harita Mühendisi, İTÜ]
Banu Yüksel [Harita Mühendisi, İTÜ]
Göksel Akkoca [Harita Mühendisi, İTÜ]
Yelda Ademoğlu [Harita Mühendisi, İTÜ]
Mehmet Erim [Harita Mühendisi, İTÜ]
Bora Sayın [Harita Mühendisi, İTÜ]
Doç.Dr. Serdar Erol [Harita Mühendisi, İTÜ]
Doç.Dr. Bihter Özöner [Harita Mühendisi, İTÜ]
Prof.Dr. Dursun Z. Şeker [Harita Mühendisi, İTÜ]
Davut Erkan [Tarihçi]
Hasan Karataş [Tarihçi]
Yeşim Anadol [Tarihçi]
Edip Gölbaşı [Tarihçi]
Mahir Aydın [Tarihçi]
Işıl Cerem Cenker [Tarihçi]
Prof. Dr. Ahmet Ersen [İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Kürsüsü]
Dr. Marisa Laurenzi Tabasso [La Sapienza Üniversitesi]
