Çünkü çevre koruma denince akla sıkıcı ve tehditkar şeyler geliyor. Peki neden bu paradigmayı tamamen değiştirmiyoruz? Çevreyi korumanın pahalı, sıkıcı ve tehditkar olmak yerine, karlı, heyecan verici, yeni işler yaratan ve ekonomik büyüme için iyi olabileceğini söylemeye ne dersiniz?
Geçmişte binalar iyi yalıtılmamış, çok enerji kaybeden, verimsiz ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemleri ve eski endüstriyel işlemcilerle donatılmış; hareket, ısı veya elektrik elde etmek için kirli fosil enerji yakma yöntemleri kullanan yapılardı. Kullandığımız her şey, bundan 120 yıl önce, petrol çağının başlangıcında icat edildi. Çevrenin korunmasından bahsedecek olursak, mesele insanların yaşam kalitesini ve yaşam tarzını düşürme meselesi değil. Bu bir modernleşme sorunudur. Bu, doğa için zararlı olan her şeyi ekolojik olan bir şeyle değiştirmekle ilgili bir sorudur. Bu, eğer pahalı bir şeyse kimse yapmaz. Ama eğer kârlıysa, o zaman yüzyılın en büyük pazar fırsatıdır.
Elektrikli otobüs alırsanız, başlangıçta dizel otobüse göre daha pahalıdır. Ama 10 yıl içinde 400.000 dolar kazanmış olursunuz. İnşaat ve emlak sektörü için de aynı şey geçerli. Başlangıçta biraz daha pahalıya mal olabilir. Sürdürülebilir bir binaya sahip olmak yaklaşık %10 daha maliyetlidir. Yıkım atıklarını beton yapmak için kullanabilirsiniz. Yalıtım malzemeleri, ısı pompaları… Şehir içindeki binalar için daha önce hiç mümkün olmayan ısı pompaları bile var. Bütün bunlar mevcut. Yatırım yaparsanız, paranızı geri alırsınız. Herkes bunun bir maliyet olduğuna inanıyor. Ama, hayır, bu bir maliyet değil. Bugün iyi bir iş sahibi olmanın en karlı yolu budur. Sadece öncü bir ruha sahip olmanız gerekir.
KONSEPT PROJELER®
media partner of MIPIM 2021
