Marcel Wanders olarak, 2017 boyunca çok yönlü, duyusal deneyimler isteyen tüketicilere yönelik gerçek bir değişim gördük. Bu sebeple iç mekan tasarımlarımızı, konukların duyularıyla bir yolculuğa çıkabildikleri destinasyonlar olarak gerçekleştirdiğimizi fark ettik. 2018’de açık havada iç mekan unsurlarının ön planda olacağını düşünüyorum. Detay olarak kullanılmak yerine tüm tasarıma hakim olan ve yaşam alanlarını genişleten, iç mekan tasarımında dış mekan uygulamaları göreceksiniz
2018’de açık havada iç mekan unsurlarının ön planda olacağını düşünüyorum. Detay olarak kullanılmak yerine tüm tasarıma hakim olan ve yaşam alanlarını genişleten, iç mekan tasarımında dış mekan uygulamaları göreceksiniz. Mümkün olduğunca açık hava deneyimi yaşatan özel tasarım parçalarını daha çok görmeye başlayacaksınız. Trendin kendisi, evinizde kesintisiz alanlar yaratmak olacak. Ayrıca ev aletleri ve aydınlatma ile ilgili olarak, konaklama ve ev ortamlarında daha akıllı özellikler göreceğiz. Sürdürülebilirlik, gittikçe daha fazla ivme kazanan ve yakın zamanda son bulmayacak bir akım. Bütün bunların yanında; sakin, yumuşatılmış, daha az bağıran renk paletleri göreceğimizi düşünüyorum.
2018’in başlarında bizi oldukça heyecanlandıran projelerimizden birkaçını Salone del Mobile’de sunacağız. Alessi ile iş birliği içinde; henüz bahsedemeyeceğim, ancak ürün portföyüne yeni bir soluk getirecek çok özel ürünler yarattık. Laufen iş birliğiyle Venüs banyo koleksiyonunu tasarladık. Modern lavabo standartlarını belirleyen çağdaş ve klasik banyo ürünlerinden oluşan bir set. Ayrıca Moooi’nin siyah deri koltuğu; çoklu dinlenme açıları sağlayan yenilikçi, mekanik bir sisteme sahip. Natuzzi için tasarlanan Puglia koleksiyonu; bölgenin doğal unsurlarını ve zengin zanaat tarihini yansıtan ev mobilyaları, dokumalar ve halılardan oluşuyor. Roche Bobois ile iş birliğiyle tasarlanan Montgolfier ev mobilyaları koleksiyonu ve Belçika markası Symo için tasarladığımız geyşa esintili açık hava şemsiyesi ile sunum tamamlanacak. Tüm parçalar; yaratıcılık ve tasarımın mucizesi ve gücünü yansıtmaya yönelik tasarlandı.
Marcel Wanders olarak, 2017 boyunca çok yönlü, duyusal deneyimler isteyen tüketicilere yönelik gerçek bir değişim gördük. Bu sebeple iç mekan tasarımlarımızı, konukların duyularıyla bir yolculuğa çıkabildikleri destinasyonlar olarak gerçekleştirdiğimizi fark ettik. Sanırım, aynı zamanda daha az materyalle daha fazlasını yapan ve sürdürülebilir çözümler üretmeye odaklı tasarım gördük. 2017’de gördüğüm trendlerin, teknolojinin gelişimi ile oldukça bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Bu durum ise konaklama endüstrisi için dijital ve video odaklı çözümlere yönelim sebebi oldu. 2017 yılı boyunca çok özel projelerde yer alma fırsatı yakaladık. Mallorca’daki Iberostar Grand Portals Nous’un iç mekanları 2017 yılında tamamlandı. Bu alanda vurgulamak istediğimiz şey zanaat ve dokunsal tasarımdı. Mallorquin stilini güçlendirdik, şeffaflık ve beyazlık kullanarak açıklık akışı yarattık. Ayrıca Katar’da Mondrian Doha’nın iç mekanını da tasarladık. Mekan “Arabian Nights” konseptinden ilham alarak, bireysel kimliklere sahip her bir alanda konuklara ana temayla birlikte dokunmuş hikayelerden bir koleksiyon biçimlendirme imkanı sunuyor. Çeşitli malzeme ve dokular kullanmamıza olanak tanıyan özel yapım ürünler tasarladık. Dev altın yumurtalarla süslü vitraydan, çapraşık mozaik döşemeye kadar bütünsel ve duyusal açıdan zengin bir otel deneyimi oluşturduk.
