2017 yılının benim için en önemli olayı, mimar olarak bugüne kadar yaptığım en önemli işlerden birisi olarak gösterebileceğim, Nur Çağlar ile birlikte yazdığımız “tenekeden mimarlık” kitabımızın yayınlanması oldu. Yaklaşık 10 yıllık bir süreçte azaksu mimarlık ofisi olarak tasarladıklarımızı, yapılarımızı ve düşüncelerimizi temel alan bir kitabın tamamlanması bizi çok heyecanlandırdı. Yeni başlayan dönemlerin getirdiği dinamik yapı, bilinmezliğiyle farklı ufuklar, tartışma alanları ve geri beslemeler sunar. Bu kaygan zeminde hızlı başlayan 2018 yılının, hem akademik ortamda hem ofis ortamında verimli bir araştırma ve bu bağlamda verimli bir yaratım / üretim dönemi olmasını temenni ediyoruz.
Zamanın hızlanması, bilginin kontrolsüz artışı, tüketimin kullan – at baskısı vb. nedenlerle, sürekli ne olacak veya ne olabilir üzerine çok kafa yormak ve kestirimlerde bulunmak zorunda kalıyoruz. Oysa ne olmalı üzerine düşünmemiz gerekiyor; yoksa her şey tıkanmak üzere. Dolayısıyla mimari alanda üretilen uygulamaların baskın rol oynadığı, katılmak ve izlemekten öteye gidemediğimiz bugünlerde teoriye çok gereksinimimiz olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle akademik eğitim, ofis içi araştırmalar, yayın vb. alanlarındaki çalışmalarımıza bu yıl daha fazla yoğunlaşmak niyetindeyiz.
2018 yılı başında başladığımız ve kısa bir sürede tasarladığımız Maya Okulları’nın Ankara’daki üçüncü yapısının temeli atıldı ve yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. Kısa sürede tasarım ve inşa faaliyetinin ilginç bir yanı var. Tasarımcılar için hızlı karar verme zorunluluğu ve bunun yaratıcı deneyimi tatmin edici sonuçlar verebiliyor. Aynı şekilde işverenin de hızlı karar vermesi zorunluluğuyla çevresel telkin ve güncel karmaşadan soyutlanabilmesi, sündürülmüş tasarım sürecinde üretilenlerden daha yalın ürünler elde edilmesine olanak sunabiliyor. Yeterli araştırma yapılamamasının dezavantajları ise tasarımcının o konudaki birikimi ve deneyimiyle çözümlenebiliyor.
Bu kısa süreli tasarım deneyimimizin yanı sıra Derince bölgesinde yük limanı üstyapı tesisleri tasarımımız 2017’den beri devam ediyor. Bakım onarım binası proje aşaması tamamlandı, inşaatı başlıyor; idari bina ve giriş kapısı uygulama projeleri ise tamamlanmak üzere. Bunların yanı sıra Özbekistan’da bir öneri proje çalışmamız devam ediyor. Yeni başlayan dönemlerin getirdiği dinamik yapı, bilinmezliğiyle farklı ufuklar, tartışma alanları ve geri beslemeler sunar. Bu kaygan zeminde hızlı başlayan 2018 yılının hem akademik ortamda hem ofis ortamında verimli bir araştırma ve bu bağlamda verimli bir yaratım / üretim dönemi olmasını temenni ediyoruz.
2017 yılının benim için en önemli olayı, mimar olarak bugüne kadar yaptığım en önemli işlerden birisi olarak gösterebileceğim, Nur Çağlar ile birlikte yazdığımız “tenekeden mimarlık” kitabımızın yayınlanması oldu. Yaklaşık 10 yıllık bir süreçte azaksu mimarlık ofisi olarak tasarladıklarımızı, yapılarımızı ve düşüncelerimizi temel alan bir kitabın tamamlanması bizi çok heyecanlandırdı. Bu kitap, ortak bir arayışın izini inatla süren, aynı zamanda tasarımı deneysel bir yaklaşımla ele aldığımız bir dizi tartışmanın ve çalışmanın çıktısı oldu.
Bunun yanı sıra İrem Yılmaz ile beraber Gazi Üniversitesinde yürütücüsü olduğum aTÖLYEz Stüdyosu’nda altı dönemdir üzerinde çalıştığımız ve mimar figürü / mimarlığın icadı – mimarın inşası olarak tanımladığımız tasarım sürecimizin sonuncusunu bitirerek, TSMD – Mimarlık Merkezi’nde sergisini ve değerlendirme toplantısını yaptık. Üç yıllık sürecin sonucunda hazırladığımız sergideki ürünler yanında, akademik ve profesyonel düzeydeki katılımın bize ve mimarlık ortamına tatmin edici çıktılar içeren bir tartışma ve geri besleme olanağı sunduğunu düşünüyorum.
Uzun yıllardır süren ve 2017 yılında tamamlanarak farklı ortamlarda sonuçlarını aldığımız bu çalışmaların yanı sıra aynı yıl içinde, azaksu mimarlık olarak, Ankara Başkent Organize Sanayi Sitesi içinde tasarladığımız Atak Mühendislik Çelik İmalat ve Montaj Fabrikası’nın inşaatı bu yıl içinde bitecek; Karabük Üniversitesi kampüsü içinde tasarladığımız spor merkezi ihale edildi ve inşaatı başlamak üzere; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne üç farklı ilçede spor yapıları tasarladık; aynı zamanda bu dönemde Ankara’da 300 konutluk, içinde sosyal ve alışveriş birimleri de bulunan bir proje hazırladık.
