İş açısından 2018, oldukça iyi bir yıl oldu. Hindistan ve Çin’de daha fazla çalışmaya başladık. Araştırmalarımız, ekosistemlerin biyomimikrisi olan ve “ekomimikri” olarak adlandırdığımız ekoloji temelli bir mimari yaratma konusundaki düşüncelerimizi geliştirdi ve ilerletti. Küresel ekonomideki yavaşlama ile birlikte 2019’un zor bir yıl olacağını tahmin ediyoruz.
Küresel ekonomideki yavaşlama ile birlikte 2019’un zor bir yıl olacağını tahmin ediyoruz.
Bununla birlikte, bu etki yalnızca tasarım topluluğumuz (mimarlar, planlamacılar, mühendisler, tasarımcılar, vb.) odaklı değil, tüm insanlığın eylem ve faaliyetlerine dayanarak mevcut ve yeni çevrenin tasarlanma, inşa edilme, yönetilme, işletilme ve geri kazanılma şekilleri göz önüne alınarak ekoloji bilimi rehberliğinde yeni bir boyuta taşınmalı.
Bunu başarmak, tüm insanlığın ekolojik bağlamda etkin hale gelmesi gerektiği anlamına geliyor. Bu da büyük bir yeniden eğitim görevi ve aynı zamanda tasarım topluluğunun çalışma şeklindeki küresel değişimler ve pedagojik olarak mimarlığın öğretim biçimine el atmak demek.
Diğer yandan, mimarlık gelecekte umduğum gibi çevre dostu bir şekilde gelişmeyebilir, bu durumda insanlık ekosistemlerin çöküşüne şahit olabilir.
Umarım mevcut şehirlerimizi yeniden tasarlayıp düzenleyebilecek, yeni şehirlerimiz ve kentsel düzenlemelerimizi taklit edilmiş bir doğa ve “inşa edilmiş ekosistem” haline getirebiliriz. Böylece kentsel yapılarımız fiziksel ve sistemik olarak doğayla biyo-etkin bir şekilde bütünleşebilir.
Mimarın ve aslında tüm insanlığın rolü, doğa dostu bir şekilde doğayı korumaya yönelik olmalı.
İş açısından 2018, oldukça iyi bir yıl oldu. Hindistan ve Çin’de daha fazla çalışmaya başladık. Araştırmalarımız, ekosistemlerin biyomimikrisi olan ve “ekomimikri” olarak adlandırdığımız ekoloji temelli bir mimari yaratma konusundaki düşüncelerimizi geliştirdi ve ilerletti. Bu çalışma 2019 yılında Taylor ve Francis yayınevi tarafından yayınlanacak.
Malezya’da, biyoçeşitliliği geliştirmek üzere bir Biyoçeşitlilik Matrisi (Biodiversity Matrix) tarafından yönlendirilen, gelişimde yaşam alanlarının yaratılması gibi bir dizi deneysel eko özelliğine sahip, neredeyse simetrik, iki orta boy kuleden oluşan Suasana Putrajaya binasını tamamladık. Hindistan, Mangalore’daki Nitte Üniversitesi için bir eko-master plan tamamladık. Ayrıca Çin’deki Siong’da bir kentsel dönüşüm projesi tamamladık; buradaki binaları mevsimlerin ortasında (ilkbahar ve sonbahar) doğal olarak havalandırmak için enerji tüketimini azaltmak amacıyla iki akışa sahip bir biçimde yeniledik.
Dış cephede ekolojik yeşil altyapıya sahip olan birçok kule tasarımı üzerinde çalışıyoruz. Devam etmekte olan birkaç proje daha var.
